Neler var neler yok biraz onlardan bahsedersek... Okulun undergrad olarak son günlerine yaklaştığım şu zamanlarda dersler artık acaip bastırır oldular... Yani neredeyse bir sabah kalktığımda dişlerimi fırçalarken aynaya baktığımda kim bu bana bakan diyeceğim. Ama yine de düşününce aldığım dersler her ne kadar zor ve zaman alıcı olarak gözükse de - bunu söylemek çok inekçe olsa da - çok zevkliler, deneyleri yaparken fln değişik güzel ama tabi bir de raporları olmasa çok rahatlatıcı olacaklar.
Amaan dersleri geçiyorum zaten içimi sıkıyorlar, bir de yıllık yazıları sıkıntısı var. Yok yazdın yok yazmadın ne yazcan fln gerçekten uzunca bir zamandır edebi açıdan yaratıcı şeylere yönelmeyen bir Moris'i gerçekten zorluyorlar. Çoğu yazıda duygularımı çok kullanamadım sanırım o kadar alışmışım ki if ... then ... cümlelerine neredeyse herkese sen böyle böyle ise şöyle şöylesindir veya değilsindir diye yazar oldum. Tabi tüm statementlarım doğru çıkacak şekilde yaptım hepsini :)))
Neyse işte bu aralar böyle geçiyor işte... Umarım çok fazla arayı soğutmadan yine yazarım buralara...
