23 Aralık 2009

Çoktandır Entry Giremedim

xkcd.com 'da acaip güzel bi karikatur vardı şimdi bulamıyorum ama böyle sadece 3 tane blog entrysi olan ve hepsi 4 ay arayla olduğu için sadece okuyuculardan özür dileyen entrylerdir...
Neyse böyle anlatınca çok komik olmadı ama okuyunca baya komikti :))

Eylül sonundan beri yazamadım bişey, galiba twitter çıktı mertlik bozuldu... Çünkü 3-4 aydır bunu bloguma yazayım diye iPhone'um notlar kısmını dolduruyorum ama bloga yazı yazmanın çok kolay olmadığını farkettim çünkü bir yerden sonra okuyuculara katma değer sağlayan birşeyler yapmak istiyorsun ve hani öyle bişey olmayacaksa da hiç olmasın diyosun. Dahası twitterdaki gibi sadece 1 cümle yazarak kendini ifade edebiliyorsan daha fazla uzatasın gelmiyor. Hani bööle süslü püslü olsun fln boşver diyosun yani.

Acaba ileride twitter gibi bile olmadan sadece ortadaki bilgiler havuzundan bu bana uygundur gibi 3 şey seçiceksin ve insanlara göstereceksin. Mesela "iphone, like, application, paper toss" gibi 4 tane tag seçerek 2-3 paragrafta iphone un bir applicationı olduğu şu zamanda çıktığı, şöyle kişiler indirdi, şöyle beğenildi, ileride şöyle planları var gibi şeylere gerek duymadan bilgiyi hap gibi verebilecek miyiz acaba??

Neyse yazacak acaip çok şeyim var aslında ama fırsat bulunca hepsini uzun uzun yazacağım... Geleceğe dönüş yapıp 1-2 tagle anlatmaya çalışayım size...

Endeavor, finish, two masters, drop out, 1 year, dublin, google, SQE, new country, confused, moving out, family, friends, vision, ready, bosphorus, miss, never be the same again...



26 Eylül 2009

TZV 2009 Eleme Sınavı

TZV'nin 2009 eleme soruları çıktı şu linkten ulaşabilirsiniz.

Bu kaliteli soruları görünce Emrehan Halıcı her gün hürriyet için soru hazırlamasın bir zamanların Selçuk Alsan'ı gibi premium sorular hazırlasın istiyorum. Çünkü artık her gün gördüğümüz ve artık saymaya parmaklarımın yetmedi Zeka Oyunları kitapları serisindeki sorular o kadar birbirinin aynı ve yaratıcılığa kapalı ki insanlara zeka oyunlarını sevmekten öte nefret ettirdiğini düşünmeye başlıyorum.

Özellikle de Selçuk Alsan'ın Düşünme Kulesi kitabının yakından uzağından geçen bir kitap görmüş olmamam kendisinin ne kadar büyük bir soru ustası olduğunu gösteriyor. Gerçekten zeka sorularının şahını çözmek isteyenleri kitabı alıp çözmeye davet ediyorum.

Randomly Doğru Hareketler

Genel olarak insanların şanslı olduğunu ve aslında "birilerinin" torpili ile şu anki yerine geldiğini söylemeyi seviyoruz sanırım. Özellikle de gerçekten birileriyle tanışıp işlerini kuranları, doğru profesorlerle birarada bulunup doğru referanslar alanları vs. insanları "amaan o da şans yani" diye değerlendiriyoruz.

Benim ise gün geçtikçe daha da net olarak gördüğüm şey ise, insanların o doğru zamanda doğru yerde bulunma ile sadece birkaç adım atabildikleri. Başarılı olmak için öncelikle her zaman her yerde bulunmak gerekiyor, buraların havasını yeterince kokladıktan sonra insanların önsezileriyle doğru zaman ve doğru yeri kendilerinin yaratması gerekiyor.

Burada da sanırım girişimcilik ruhu biraz devreye giriyor, iyi girişimci ne hiçbir yerde ne de her yerde bulunandır doğru yerleri hissedebilendir.

12 Ağustos 2009

Çirkin Espriler


Eskiden Yalvaç Ural olsun, Adnan Ersan olsun muhabbet tıkandığında yapılacak çirkiiinnn, hayattan soğutan, kelime oyunlarından oluşan esprileri bizlere sağlardı. Şu anda daha çok Uykusuzda olan umut sarıkaya olsun emrah ablak olsun onlara gülüyorum ama yine de bu şekilde old school espriler duyduğumda kendimi pkıh pkıh diye içten içe gülmekten alamıyorum...

Bu son zamanlarda duyduğum şeyleri toplayıp siz blogumu okumayan insanlara sunuyorum...

- Paul & Shark'ın türk versiyonu: Temel & Hamsi
- Ağlarsa yerel ağlar gerisi kablosuz ağlar
- Zaman gazetesi yeni bir roman çıkarıyormuş adı da Times New Roman olcakmış
- En teknolojik türkü: 3d'ne 3d'ne bandım bedava mı sandın para verdim aldım

Bir de Türkiye'deki ünlülerin soyadlarıyla yapılmış hikayeye geçelim...

Hande mi yener Funda mı arar hayır Seray sever. Bu üçüne önce Nejat işler sonra da Ahmet çakar. Bu geyik Celal'i bayar bu geyiğe dayanamayan Ferhat göçer yıllar sonra bunlar tarih olur o tarihi de Gönül yazar Mehmet okur. Bu mesajı 10 kişiye gönderirsen dileklerin kabul olur. Buna da anca Kadir inanır.

Bu kadar çirkinlik hepimize uzunca bir süre yeter diye düşünüyorum :))

Haa artık blogumla ilgili door to door pazarlamaya başladım, böyle blogumda yazan şeyleri arada satıyorum fln aa nerden biliyosun fln diyolar e gir bak blogumda var diyorum ve hoop bir kullanıcı daha kazanmış oluyorum böylece :))

22 Temmuz 2009

Nerd Show - 3 - Logaritma

Öncelikle, Nerd Show 2 nin cevabını vereyim...

1000 - Tek heceli sayılardan oluşuyor, başka da sayı yok sanırım bu şekilde...

Yeni yazacağım şey sorudan çok biraz daha çıkarım olacak... Özellikle Boğaziçi Üniversitesinden değerli hocam Haluk Beker'e böyle küçük şovlarıyla derslerini müthiş şovlara çevirdiği için ve benim gibi nerdlerin ağzını açık bıraktığı için çok teşekkür ediyorum.

Bu yazıda biraz logaritmadan ve sayıların logaritmasını almaktan bahsedeceğim.

Logaritma nedir? Logaritma insanın kendine yakışanı giymesidir, Emrah Ablak'ın dediği gibi :)) Şaka bir yana logaritmayı açıklamak için 2·2·2= 8 ifadesine bakalım. Bu 2³ = 8 olarak kısaca yazılabilir. Bu örnekte 3, 8'in 2 tabanına göre logaritması denir. Buradan çıkan sonuç log28=3 'dur. Başka bir örnek, 2·2·2·2 = 16 ve 24 = 16 yazılırsa, burada 4, 16'nın 2 tabanına göre logaritmasıdır. Yani log216=4 'tür. Genel olarak bx= N ifadesinde N'nin b tabanına göre logaritması, x'tir. Her ne kadar her pozitif sayı taban olarak kullanılırsa da genel olarak logaritma 10 ve e (yaklaşık, 2,718281828) tabanına göre hesaplanır.

Tabi logaritma ile ilgili bir şeyden daha bahsetmek lazım o da arasındaki hesaplamalar nasıl yapılıyor. Onun için de wiki den yardım alıyoruz...

\log(x\cdot y) = \log(x) + \log(y)

 \log_a \bigg(\frac{x}{y} \bigg) = \log_a (x) - \log_a (y)
\log_a \left( x^r \right) = r \cdot \log_a (x)
  \log_a \!\left( \sqrt[n]{x} \right)    = \log_a \!\left( x^\frac{1}{n} \right)    = \frac{1}{n}\log_a(x)
\log_b(r) = \frac{\log_a(r)}{\log_a(b)}


Şimdi ben hesaplayacağım şeylerin hepsini 10 tabanına göre hesaplayacağım...

Mesela log2 yi hesaplamak istersek;
2^10 = 1024 ve 10^3 = 1000
Kör gözüme parmağım olmayacak şekilde yaklaşık %2 oynayacak şekilde biz bunlara eşit diyebiliriz o zaman...

2^10 = 10^3 => 10 log2 = 3 log 10 (log10 = 1 olduğunu biliyoruz)
10 log2 = 3 => log2 = 0.3 (tam değeri 0,301029)

log 3;

3^4 = 81 ve 2^3*10 =80
log3^4 = log2^3+log10
4 log3 = 3log2+1 (log2 nin 0.3 olduğunu biliyoruz)
4log 3 = 0.9+1
log3= 1.9/4 = 0.475 (tam değeri 0.47712)

log4;

zaten log 2 nin iki katı yani 0.6

log5;

5*2=10 => log5 + log 2 = log 10

1- log2= log5 = 0.7 (tam değeri 0.698)

log 6;

3*2 = 6 = log3 + log2 = 0.775 ( tam değeri 0.778)

log 7;

7^2 = 49 ve 5*10=50

2*log7 = log5+1 = 1.7
log7 = 0,85 (tam değeri 0,845)

log 8;
3*log2 = 0.9 (tam değeri 0,903)

log 9;
2* log3 = 0,95 (tam değeri 0,954)

Eveettt bütün bunları bu şekilde yazdıktan sonra günlük hayatınızda büyük ihtimalle hiçbir işinize yaramayacak bir şov tekniği daha söylüyorum o da çok basamaklı sayıların hızlı logaritmasını almak...

Mesela; 6271835457 gibi bir sayı olsun.
- Bunu önce parçalıyoruz. 6.271835457 * 1.000.000.000 şeklinde
- Loglarını alıyoruz log 6.2.... + log10^9

log 10^9 biliyoruz ki 9'dur, log6.2 de yukarıda bulduğumuz sonuçtan yaklaşık 0.79, 0.80 gibi birşeydir heralde diyoruz ve toplayınca da 9.80 gibi bir sonuç çıkmasını bekliyoruz ki gerçek sonuç da 9,7973 çıkıyor.

Gördüğünüz gibi pek bir işe yaramayacak ama aslında eğlenceli bir oyun bulduk biz nerdlere :)))

O zaman sizleri en teknolojik türkü ile başbaşa bırakıp gidiyorum...
3d'ne 3d'ne bandım bedava mı sandın para verdim aldım...

10 Temmuz 2009

Local Maximalar - İş Yaşamımızda ve Hayatımızda


Yazının başlığını okuyanların başına Nerd Show yazmayı unuttuğumu düşündüklerinin farkındayım ama bu yazıda ne matematikten ne de diğer fonksiyonlardan vs bahsedeceğim (yani genel olarak) burada elimden geldiğince hayatımızdaki local maximalardan bahsedeceğim.
Öncelikle hiç bilmeyenler için local maximayı açıklayayım; üstteki şekilde gördüğünüz gibi fonksiyonlarda belli bir alanda en yüksek değerli noktaya local maxima aynı şekilde en düşük değerli noktaya da local minima diyebiliriz.

İş yaşamında sürekli yeni hedeflerimiz doğrultusunda maxima değerlerimizi belirleyip onlara doğru ilerleyebiliriz. Tabi çoğu zaman bir sonraki maximanın nerede ve ne zaman geleceğini bilemeyebiliriz ondan dolayı acaba 1 milyon dolar cirosu olan bir firmanın işleyişine çomak sokmak doğru mudur, bu da başka bir soru aslında. Ama güzel bir planlamayla şirketin cirosunun ileride 5 M sonrasında da 15 M olmasında yer almak ve bunu gerçekleştirmek olmayan şeyler değil.

Hayatımızda da yaşadığımız iniş çıkışlarda sürekli local maximalara rastlarız, bu zamanlarda ya sallanıp o noktadan kurtulur ve daha yüksek değerleri olan local maximalara ulaşmaya çalışırız ya da o noktada sıkışıp aslında hiçbir şey olmadığımızı farketmeden kendimizi bulunduğumuz bölgenin kralı sanabiliriz.


06 Temmuz 2009

Nerd Show - 2 - Soru işareti

Beni okuyan okumayan herkese sevgiler...

Öncelikle nerd show 1'deki kibrit çöplerinin cevaplarını vereyim; (kibrit çöpünü çizmek/yazmak çok zor çirkin oldu biraz ama idare edin)

1) kök 1 = 1 yani
_
\/| = |

2) 22/7 = Pi yani
X X II _
----- = II
\/ ||


Şimdiiii soruya geçiyorum...

1, 3, 4, 5, 10, 40, 100, ?

Soru işareti yerine hangi sayı gelmelidir?

Bu sorunun cevabını yollayacak ilk 50 talihli arasında yapılan çekilişle 1 kişiye bloguma her gün girebilme ödülü verilecektir. (tabi sansür uygulanınca yapçak bişey gidip ktunnel'dan girecek)

Win-win oluyor bu şekilde hem ben bloguma her gün girecek adam bulmuş oluyorum hem de google blogspot'una girecek adam buluyor. (talihliye win-win sandınız di mi :)))) Bu win-win de pencere markası gibi oldu ama kazan kazandan daha iyi bence o little ceasers pizzasına benziyor, fasulye, tas kebabı gibi kazan yemeklerinden oluşan birşey gibi :))

26 Haziran 2009

Pop'un kralını kaybettik :((



Her ne kadar son yıllarda sadece spekülasyonlar ve sansasyonlarla haber olsa da, dans ederken ayaklarından gözlerini alamadığımız, moonwalk'un yaratıcısı, sözlerini anlamadan enigeçibokki şeklinde smooth criminal'ine eşlik ettiğimiz Michael Jackson'ı kaybettik :((

Kendisiyle ilgili gerek şarkılarının müthişliği, gerek dansları gerek klipleri gerek African-American olarak aşmak zorunda olduğu zorlukları derken binlerce şeyden bahsedebiliriz. Ama sadece küçük bir trivia, Michael Jackson'ın Thriller klibi bir African-American'ın MTV'de yayınlanan klibiymiş.

Yaa bööle de büyük bir adamdı... Onun dışında gerçekten sonlarda benzettikleri maymun resimleriyle değil, onu her zaman hatırladığımız parıltılı kıyafetleriyle birkaç resmini paylaşıyorum...


24 Haziran 2009

Bir arkadaşımı blogluyorum (blokluyorum)

Bugün bir ilk yapıyorum ve bir günde iki tane entry üst üste giriyorum...

Bir arkadaşıma bloglarım seni demek isterken klavyem sürçtü bloklarım dedim... Şimdi de onun isteği ve kışkırtması üzerine onu blog(k)luyorum.

David Halegua 1Sevgili David Halegua arkadaşım, ne yazık ki artık bundan sonra google images aratmalarında inveon'daki karizmatik fotolarının yanında üstteki wanted foton veya alttaki telefon yiyen fotoların çıkacak, hani çok okunan bir blog olduğumdan değil ama internette çok resim olmayınca sadece olanlar çıkıyor... Umarım karizman yerle bir olmaz bununla :))

David Halegua 2
Tabi onunla ilgili olarak güzel şeyler de söylemek lazım, zamanında daha yeni yeni nerd ken david'i da bizim klanımıza katmaya çalıştım, tam da da vinci code yeni yeni popüler olmaya başlamıştı; her sabah değiştirdiğim ve white board a bulmacalar yazarak david'e sorduğum soruların cevapları bilgisayarımın şifresiydi ve çocuk her sabah gelip önce sorularla 1 saat cebelleşirdi ondan sonra oyun oynardı ama fırsat buldukça da bana küfrederdi sanırım :)) Yani aslında buraya yazılcak yüzlerce şey var tabii ama bununla yetinebiliriz sanırım...

Neyse burada blog(k)ladığım arkadaşımı öpüyorum ve 1-2 hafta içerisinde update edilen google images ta görüşmek dileğiyle diyorum....

Web 2.0 Moris


Ben de twitter'dayım artık... Valla ya bi girin bakın isterseniz orda mıyım cidden diye :))

Şaka bir yana her ne kadar böyle status update fln biraz zorlasa da girdik bakalım nasıl olcak, elimden geldiği kadar update etmeye çalışıyorum (mkastro kullanıcı adım), takip edin isterseniz!!

Yani aslında kimse diyosam son 1 ayda 14 kişi girmiş yine bloguma!! Tanınmayan bi adamım günün sonunda ama olsun... Sağda solda tanıştığım insanlar google'da aratınca bu site çıkıyor ve benimle ilgili tamamen olmasa da çok da doğru olmayan bir intiba ediniyorlar. Hani gerçekten yaşar usta yı sever miyim severimmm; tuvalu yu takdir eder miyim ooo hem de deliler gibi :))) e o zaman ne yanlış intibası?? Ne bilim yani gün gelir de burada yazdıklarım bana saçma gözükmeye başlarsa şimdiden yol yapıyorum sanırım. Şizofren ikiz kardeşim yazmış onları benim alakam yok diyebilmek için...

Neyse onun dışında Endeavor_turkey de twitter da onu da takip edebilirsiniz... Bir de artık Endeavor'ın reklamlarını google adwords ile yayınlamaya başladık, böyle bazı kelimelerde yan tarafta "etkin girişimci misiniz" başlıklı bir yazı görürseniz şaşırmayın, ayrıca bu yazıyı okuyosanız gidip de tıklamayın sizin için 2-3 kuruş vermeyelim :))) yukarıdaki adres çubuğuna paşa paşa www.endeavor.org.tr yazın gidin göğsünüzü gere gere "ben etkin girişimciyim kardeşim" diyin :))

Onun dışında picasa fln da var ama onlar biraz daha content artsın ondan sonra paylaşırım.

Sevgili beni okumayan herkese buradan kucak dolusu sevgi gönderiyorum!!

22 Haziran 2009

Nerd Show - 1 - Kibrit Çöpü


Biraz uzun zaman oldu ama değişik bir şekilde yazacağım bu sefer...

Şimdi bir yazı serisine başlıyorum, bu seride ben ve benim gibi zeka oyunları veya onun gibi eğlenceli şeyler seven insanlara yönelik yazılar, sorular vs yazacağım. Güzel olursa ne mutlu bana güzel olmazsa yemişim nasılsa kimse okumuyor blogumu :)))

İki tane (aslında internette başka yerlerde de bulunabilecek) kibrit çöpü sorusu soruyorum.

Sadece 1 tane kibrit çöpünün yerini değiştirerek eşitliği doğru hale getirin. (eşitlik diyorum bana öyle eşitsizlik yapıp da gelmeyin)

\/| = || (yani 6 eşittir 2 yazıyor)


X X III
----- = II (23 bölü 7 eşittir 2 yazıyor)
\/ ||



Hadi bakalım olursa güzel olur :))

09 Nisan 2009

Nba Playoffları


Bu sefer de önceki yazdıklarımla tamamen alakasız bir konuda yazıcam. Bence inanılmaz zevkli ve çekişmeli geçecek olan NBA PLAYOFFLARIIIII!!!!!

Çok kısaca geçmek gerekirse;
- Batıda Lakers kesin favori gözüküyor, karşısına finalde kim çıkacağı hiç ama hiç belli olmaz bir bakarsın portland bile çıkabilir ama tecrübesizler çok ondan olmaz heralde. Ayrıca 4. olurlarsa finale çıkmadan Lakers üzer onları. CP3 de olabilir aslında finalde, hadi hayırlısı diyorum. Ama kim çıkarsa çıksın Lakers en fazla 1-2 maç vererek herkesi geçer bence, hatta ilk iki turda süpürür belki.
- Doğuda bence çok iyi çekişme olacak. Cavs, Celtics ve Magic bence üçü de favori sayılabilir. Ama Magic çok Dwight'a bağlı, Celtics'de de çok sakat oluyor sürekli ondan dolayı büyük ihtimalle Cavs doğudan çıkan takım olacaktır. Onun dışında özel bir istek ve dilek, umarım Miami 5. olur Hawks la karşılaşır sonra da yarı finale çıkar. Sonra anlatırım nedenini :))

Final serisinde de bence Lakers bu sene şampiyonluğu kimseye bırakmayacaktır. Özellikle de cavs çıkarsa Kobe/Lebron çekişmesi tadından yenmez, uzun yıllar unutulmayacak bir final olur bence.

MVP adayım da her ne kadar kalbim Kobe dese, mantığım Omuz Adam King James diyor. Çünkü gerçekten Lebron takımdan çıkartılırsa Cavs o kadar vasıfsız bir takım ki clippers bile üzer onları :)) Ama Lakers'da Gasol, Odom, Bynum süper adamlar, bazen Kobesiz bile götürüyorlar işi. Koç da Orlando'nun koçu Van Gundy olsun bence...

Bu kadaaarrr... Nası hem kısa hem bilgi verici, hem sempatik hem yakışıklı valla :))

03 Nisan 2009

Süperkahraman

Kiminin süperkahramanı Superman'dir, Batman'dir ne biliim wolverine'dir (bu arada 1 Mayıs TR de filmi vizyona giriyor en önden izlemeyi düşünüyorum) Benimkilerden bir tanesi de daha önceki yazımda azıcık da olsa bahsettiğim gibi Yaşar usta'dır... Aslında kahramanım fln değil de her gördüğümde gülüyorum bir nevi kahraman sayılabilir o zaman... Alın size beni çok güldüren konuşma :))

"bak beyim, sana iki çift lafım var! koskoca adamsın. paran var, pulun var, herşeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak. yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak. ama nasıl yakışmaz. sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey. sen mi büyüksün. hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız.bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun. dokunma artık aileme. dokunma çocuklarıma. dokunma oğluma.dokunma gelinime.eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni. anlıyor musun. vururum ve dönüp arkama bakmam bile."

Bir sevdiğim yazı daha, bunu da hazırlıktayken oda arkadaşlarım Kemal ve Sam ile tanık olmuştuk.

"Bir tane t-shirt 2 milyon,
İki tane t-shirt 5 milyon,
Üç tane t-shirt 9 milyon"
Bir tane dükkan

25 Şubat 2009

Bir deneme

Lisede yazmıştım galiba... Şimdi bakınca üzdü ya :))


Yine aynı sesi duyuyordu, altmış yıldır duyduğu sesi. Nerdeyse hiç değişmemişti aynı kendisi gibi. Hafifçe uzandı ve ertele tuşuna bastı. Sanırım hayatta en çok zevk aldığı şeylerden biri de buydu, sabahleyin sadece ve sadece 5 dakika fazla uyumak. Gerçekten kendisini dinç mi tutuyordu yoksa başka birşey mi? Hayır, o sadece erteliyordu. İlk çalar saatini düşündü ilkokul ikinci sınıfa gidiyordu. Zaten hayatında ne olduysa o zamanlardan sonra olmaya başladı. Ha gayret okumayı öğren sonrası kolay dediler, okudu hem de çok okudu. Bütün okullarından birincilikle mezun oldu üniversitesini de başarıyla bitirdikten sonra her mantıklı insanın yaptığı gibi Amerika’ya okumaya gitti. Döndüğünde her şey tamamdı yani o öyle düşünüyordu. Bundan sonra hayatını yaşayacaktı ne de olsa yapılması gereken her şeyi yapmıştı artık yapması gereken küçük bir sahil kasabasına yerleşip sabah kızarmış ekmek kokularıyla uyanıp tavuklarının altından taze yumurtasını almaktı başka bir deyişle rahat etmekti. Ama dur önce bir askerliği yapıp düzgün birisiyle evlenmek gerekiyordu. Ha gayret dedi kendi kendine kur alarmını otuzbeşe ve söz ver kendine o yaştan sonra kendini hırpalamak yok. Ondan sonra çocuğunun onuncu yaşı geldi ne kadar da kocaman olmuştu kerata, dile kolay kendinden otuz yaş küçük bir delikanlı. Ben senin yaşındayken masallarını anlatmaya başlar başlamaz gözleri dolardı, çünkü çocuğu kendini hırpalamayacaktı gerekirse o çok sevdiği uykusundan feragat edip onun hayatını dilediğince yaşamasını sağlayacaktı. O da durmadı, bir sonraki günün telaşı bir öncekinin programına karıştı, hep araması gereken kişiler vardı, hep girmesi gereken toplantılar.

Yapmak istediklerini düşündü, bir de dününü. Gün doğmadan sevgilisinin öpücüğüyle uyanmak istiyordu, ama artık gözüne uyku girmiyordu o yüzden uyandırılmaya da gerek kalmıyordu. Sabahleyin taze yumurtasını yemek istiyordu, fakat doktor fazla kolesterol yüzünden yumurtayı da eti de yasakladı sadece mor, sarı ve beyaz haplar verdi. Tabi sarılardan yarım alınacak, hep unutuyordu işte. Öğlen kendi balığını kendi yakalamak istiyordu, ama artık değil balığı kendini taşıyacak gücü kalmamıştı. Akşamüstü ise arkadaşlarla eskileri hatırlarken tavla atmak isterdi ama ne arkadaşı kalmıştı ne de olanların hastalıklarını dinleyecek sabrı. Şimdi en büyük eğlencesi biriktirdiği eski paralara bakıp onlarla neler alınabildiğini hatırlamak olmuştu. En çok da 10 kuruşunu severdi, hep onu gösterip “Ben buna çok şey borçluyum, uğur param. Her nerede sıkıntıya girsem hep yanımdaydı. Taa Amerika’ya götürdüm bunu bütün hayallerimi bilir“ diyerek övünürdü. Oğlu da bu kadar çok sevdiği bu kadar iyi koruduğu parasının artık hiç bir işe yaramadığını, tedavülden kalktığını söylemez sadece o heyecanlı anlatışını seyrederdi. Yine o sesi duyuyordu. Hafifçe, geceleyin içmesi gereken haplarının arasından uzandı ve erteleye bastı, altmış yıldır her sabah yaptığı gibi.

Yine yaptım

Ekimde yazdığım yazıyı çok sevmiştim aslında ondan sonra her hafta bişeyler yazayım diye düşündüm ama yine 4 ay oldu ben bişiler yazmadım :((

Neler oluyor neler bitiyor bir yazayım bakalım neler çıkacak;

En iyi girişim (bence yani yersen): Öncelikle İnveon'un yeni girişimi Bloxoo'yu, daha doğrusu eski girişimi Blograzzi'nin daha iyisini daha güzelini, buradan huzurlarınızda (yani ben, ben, ben) tebrik ediyorum. Bana kalırsa insanların yok ismi aklımda kalmıyor, yok yazılışını anlamıyorum, yok karışık serzenişleri çok saçma, hatta çok da gereksiz bence. Ben bunlar için şöyle birşey diyorum; (daha doğrusu diyeceğim tutarsa belki başkaları da der) DoMen vs. Don'tMen. Yani bazıları vardır sadece konuşur hiç iş yapmaz, bazıları da kulaklarını tıkar ve işlerini yapar. Çoğu yerde bunun yapılması çok zor ama doğru bir davranış olduğunu düşünüyorum.


En iyi girişimci topluluk (bu da biraz bizce): (burada yazdıklarım benim çevremde konuşulan şeyler ama bloguma kimse girmediği ve büyük ihtimalle bir geyik ortamında anca bu yazıları görecekleri için buraya yazılanlar BENİMMM!!! BENNN YAŞARR USTAA'NINNN)
Kesinlikle ve kesinlikle Tuvalu memleketi... Adamlar isimlerini web sitesine veriyor parayı kırıyor, ülke kodlarını telefon hatlarına veriyor parayı kırıyor, hayat mı bu be!! Daha önce de dediğim gibi alacam küçük bir ülke, koyacam adını Moris sonra da bütün operatörlere .mo uzantılı web adreslerini satacam, o olcak :))

Bana kalırsa bu şekilde iki dalda Girişim Oscar'ı vermek uygundur, daha sonra başka şeyler de aklıma gelirse yazarım.

Bu arada Oscar'da patlama yapan Slumdog Millionaire nası güzel bir filmdir!! Hatta ilk seyrettiğimde sondaki dans sahnesine kıl olmuştum nası kötü bitti diye ama şimdi bakıyorum da cuk oturmuş aslında.

Neyse az ve öz olsun belki daha kısa sürede yazarım bişeyler...