Türkiye'ye döndüm ben. Dublin ve Google olaylarını bitirip Eylül sonunda tası tarağı toplayıp (eşyalarının yarısından fazlasını Dublin'de bıraktı) İstanbul'a full dönüş yaptım. Bu dönüşler zor oluyor tabi, hatta zamanında yazmışım zaten böyle bi "never be the same again" modundan dolayı değişiklik zor geliyor. Yeniden alış ortama, kurduğun şeyleri tekrar kur fln uğraştırıcı tabi bunların arasında en kıl şey yeni berber bulmak :)
Bu şehir değişikliğinde toplanma kısımları acaip zorladı beni, zaten dağınık bi adamım sevmem eşya toplamayı, bir de hangi eşyalar saklamaya değer hangileri değmez bi de onun ayrımı çok uğraştıcı. Saklasam mı bu eşyayı dediğim her seferde The Man From Earth filminden "14.000 yıl yaşayacak olsaydın bu kalemi saklar mıydın" repliği geliyor, sonra da amaan neyse ne diyorum.
Alakasız girişimi tamamladıktan sonra, bugünlerde insanların kariyerlerindeki veya normal hayatlarındaki patternların iyice birbirinin aynısı olduğunu farkediyorum. Özellikle yurtdışına giden insanlarla konuşunca, zorluklar, arkadaşlıklar, İstanbul'dan nefret/özlem fln hep aynı sırayla gerçekleşiyor nerdeyse. Sen de benzer şeyleri yaşadıktan sonra dışarıdan insanların bu durumlarını görmek çok acaip geliyor. Tamam şimdi bundan sonra bu olacak diyosun.
Ondan dolayı Dorian Gray'in - hani şu bir türlü yaşlanmayan adam - ne kadar sıkıcı bir hayatı olduğunu düşünmeye başladım. Bak bak;
- Kanka yeni işe başladım ilk başlarda baya yoğun çalışıyorum ama bakalım müdür çok iyi çalışıyorum dedi promotion yakındır
- O kadar da yakın değil o!
- Abi yurtdışına yeni gittim yabancı adamlarla takılıyorum acaip kafa adamlar ya şu ispanyollar italyanlar fln hele. Bakalım bizim boğaziçinden adamlar da var da sıkıcı adamlar ya..
- Sen onlara yakın dur en iyisi..
- Üniversiteden arkadaşlarla 4 kişi dublex eve çıktık abi, full party evi olcak. Gelen gidenin hesabı olmıycak acaip coşçaz.
- Televizyonu büyük al da 4 kişi fifa atarken keyifli olsun
Neyse onlarca şey var böyle koskoca Oscar Wilde karakteri günün sonunda Erdener Abi'ye bağlar kesin.
23 Şubat 2014
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)