Ne oluyor ne bitiyor??

6 ay geçmiyor ki ben bloguma yeni bir yazı girmeyeyim. Evet daha önceki yazımdan itibaren 10 veya 20 kişi girmiş ondan dolayı bundan sonra burayı yazılarım için Dingo'nun Ahırı gibi kullanmaya başlıyorum. Küçük bir not; ben eskiden Ringo'nun Ahırı şeklinde yani Ringo diye biri varmış öyle çevresinden habersiz saf, salak birisiymiş ki herkes onun ahırından geçermiş bu da birşey demezmiş gibi bir şey sanardım bu deyimi ama değilmiş Dingo diye bir hayvancağız varmış (http://tr.wikipedia.org/wiki/Dingo) ve bunların ahırına herkes girer çıkarmış beslemek için ordan geliyormuş.

Her neyse yazımın burasına son 2-3 haftada bütün gazetelerin kullandığı klişe resimlerden birini koyarak devam etmek istiyorum ve aynı onlar gibi yazdıklarımla alakasız arkasında borsa resmi olan düşünceli bir adam resmi koyuyorum.
Eveeet, şimdi bunun dışında ne olup ne bitiyor. Yazın Inveon şirketinin aday gösterilmesinden sonra benim staja başladığım Endeavor'da (www.endeavor.org.tr) part-time çalışmaya başladım, buradaki görevim seçim sürecinde gelen adayların kriterlere uygun olup olmadığını değerlendirmek ve uygunsa bir üst seviyede gerekli yönlendirmeleri yapmak. Genel olarak bakınca acaip yararlı oluyor bana çünkü sürekli yeni girişimciler ve yeni insanlarla tanışıyorum, çok farklı düşünce çeşitleri öğreniyorum. Thumbs upppp :))))

Onun dışında akademik olarak da yaklaşık 5 yıldır azmettiğim şeyi başardım sonunda, evet beni tanıyanlar bilir, Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliğinde yüksek lisans programına kabul edildim. O da diğer bir yandan bastırıyor olması biraz sıkıntı veriyor ama en sonunda başardım. Bundan sonra da 8 yaşında basket potasına smaç basan ilk insan olmak istiyorum, bunu yaparsam (hele hele yaşım 23 ken) efsanevi olurum heralde.

Lisans programıyla ilgili olarak Cmpe 450 dersinde çok ilginç bir proje yapıyoruz, daha bütün nitelikleri belli değil ondan dolayı siz bloguma girmeyen insanları biraz heyecanlandırıyım, ama ana hatlarıyla görmek için kurduğumuz şu siteye girebilirsiniz. www.excellion.net , aslında biz bunu "Excellent Solution" mottosunu kullanmak amacıyla kurduk ama meğerse Transformers'taki bir robotun da adıymış :)) Bilinç altına işlemiş heralde...

Yazımı şu klişelerle sonlandırmak istiyorum; Ben doğuştan Fenerliydim, İlkokul ortaokulda Galatasaraylıydım, Lisede de Beşiktaşlıydım, en yakın arkadaşlarım da Trabzonluydu. Üni'de softball'a kaydım ama herhangi bir takıma transfer edilirsem illaki onunla olan bağlılığımı bulur çıkartırım. Mesela Siirt Köy Hizmetleri için şöyle derim, biz lisede hep böyle bir takım gerçekten var mı diye dalga geçerdik diyerek taraftarların sempatisini kazanabilirim.

Umarım bir 6 ay olmadan tekrar görüşürüz...