20 Temmuz 2012

Şam Fıstığı Teoremi



Barney Stinson'ın (How I Met Your Mother) lemon law hikayesine aşinaysanız ben de size benim "Şam Fıstığı Teoremi"mi anlatayım.



Şuna benzer cümleleri biz de büyük ihtimalle çok kez kurmuşuzdur;

  • Ne zaman bu güzel ayakkabıyı giysem yağmur yapıyor
  • Ne zaman bu diziyi seyretmeye başlasam bilmemne arıyor
  • Ne zaman buraya yemeğe gelsem bilmemne bitmiş oluyor
Neyse bu örnekler tabii ki çok artırılabilir, burada benim teoremim devreye giriyor; ben de yaklaşık 8-10 yaşlarındayken ne zaman şam fıstığı (antep fıstığı artık neyse) yediğimde tırnaklarımı yeni kesmin olduğumu farkediyodum ve siz de tahmin edersiniz ki yeni kesilmiş tırnaklarla şam fıstığı yemek kadar zor bişey yoktur. Sonra dedim ki ya bu kadar da şanssız olamam, böylece her şam fıstığı yediğimde tırnaklarımı kontrol etmeye başladım ve farkettim ki (SPOILER ALERT!!) aslında tırnaklarım her seferinde kısa değilmiş.

Kısaca teoremin sonucu şunu diyor, kötü bişeyler başımıza geldiğinde yaa niye bu benim başıma geliyor diye düşünüyoruz, iyi şeyler veya daha doğrusu expected şeyler başımıza gelince hiç sorgulamıyoruz zaten olması gerektiği için geçiyoruz. Ve kötü olan şeyleri de sürekli olarak bişeylere bağlamaya bir pattern bulmaya çalışırız, şöyle şöyle olduğu için böyle bişey oldu o zaman şöyle yapmıyım bi daha başıma gelmesin o olay diye düşünürüz. Tabi dediğim gibi kazın ayağı öyle değil sen bişeyler yaptığın için başına gelmiyor o olaylar, sadece başına geliyor o olaylar.

O zaman bana hep bilmemne yapınca bilmemne oluyor dersen, kaç kere bunu giydin kaç kere başına geldi, bir de analiz yapıp başka şeyler yapınca aynı şeyin başına gelme oranı nedir derim ve şöyle bitirim - corporate dilde - bana datayla gel, bir de öyle bakalım...

18 Temmuz 2012

Public Laf Atma




Şu aralar iyice gözüme sokulduğunu farkediyorum da insanların birilerine söyleyeceği ne çok laf varmış arkadaş. Özellikle de insanların yüzüne söyleyemediğimiz şeyleri kızım sana söylüyorum ama gelinim sana hayvan gibi laf sokuyorum modunda her yerden giydiriyoruz gibi geliyor. Buna ben public laf atma adını koyuyorum. Bu public laf atma tarihine bakarsak da heralde ilk ICQ info kısmıyla hayatımıza girdi, sonra msn status updateleri, şimdi de twitterdan, facebooktan... Tabi bir de bu atıflarda sürekli kendisinden bahsedildiğini sanan egosentrik insanlar da var ama o değil benim olayım bu yazıda.

Bir çok kişi "takipçi benim umrumda değil ben öyle kafama göre yazıyorum hiç okunmasa sorun olmaz diyor", ben buna inanmıyorum ve hiç katılmıyorum. Eğer hakkaten kimse okumasın diyorsan evdeki defterine yaz, online olsun diyosan kendine mail at. Dediğim gibi hep "birilerine" söylüyoruz bişeyleri, ama sevdiklerine benim keyfim yerinde diyorsun, ama eski sevgiline laf sokuyosun, ama hiç tanımadığın insanlara bakın ben on numara adamım okuduğum/seyrettiğim/katıldığım şeylere bakın diyorsun... Ama sen de böyle public bişeyler paylaşıyosun senin olayın diye sorduğumda kendime çoğunlukla ben sevdim o paylaştığım şeyi insanlarla paylaşayım onlar da sevsin modunda paylaşıyorum. Ki beni tanıyanlar bilir bu benim offline olarak da çok yaptığım bişeydir :)

Neyse sen bu yazıyı kime söylüyorsun dediğimde kendime, benim lafım çoğunlukla üçüncülere yani gereksiz bakın ben ne kadar kaliteli bir insanım diyenler. Hakkaten çok sevmediği prim yapacak şarkılar paylaşmak, kendini "teknoloji gurusu" göstermek istiyorsn hiç teknolojiyle alakan bile olmasa konuyla ilgili updateler paylaşmak fln... Boşver be arkadaş tanımadığın insanlara bu kadar hava yapmaya gerek yani, tanıyan sevsin seni, tanımayan da bırak tanımasın...

15 Temmuz 2012

Morising

Siz de duymuşsunuz zaten, (kime siz diyosam geçen ay toplamda 8 kişi ziyaret etmiş siteyi... Neyse kurumsal olsun biraz :) 1-2 yıl önce çıkan bi moda var bilmemne-ing, ilk sanırım planking ile çıktı sonrasında owling fln çok moda oldu dünyada. Türkiye'de de bu kadar popüler olması büyük ihtimalle Serdar Ortacing, Dogusing ile oldu. Ben de ondan dolayı ileride çok ünlü olursam ve saçma bişey yaparsam Morising nasıl olurdu diye düşündüm. Ve tabii ki içimdeki nerdü durduramadım ve çeşitli yerlere boşluk koyarak cümleler yarattım.


- Mo rising
- Mor is ing
- Mori sing
- Moris'i ng (umarım ng kötü bişeyin kısaltması olmaz ilerde, "on numara adam valla"nın kısaltması uygun olur diye düşündüm ben :)


Acaba bu yaptığım morising için yeterince saçma olmuş mudur?


Neyse o zaman yazıyı en azından güzel birşeyler paylaşarak bitireyim.


Geçen bir dostun paylaştığı üzere güzel bir viral kampanyada olması gereken 3 unsuru* da içeren 3 güzel video paylayaşayım. Tabii ki bu virallerin hiçbiri bir serdarortacing gibi fenomen olamadı.


Seyrettikten sonra gorilla drum diye youtube'da arat. Dur hemen tıklama aşağıdakileri de seyret :)





* 1) Bir daha izlemek istiyor musun? 2) Gordugunu paylasmak istiyor musun? 3) Gordugunu improve etmek istiyor musun?

02 Temmuz 2012

Nerd Show - Olimpiyat Öncesi Atletizm Sorusu



Koşucu
Atletizmle alakalı güzel bir zeka sorusu buldum onu paylaşayım dedim.

Büyük ihtimalle zeka sorularıyla ilgili bir çok kişi şu soruyu duymuştur. A koşucusu 100 metrelik koşuyu B koşucusunun 3 metre önünde bitiyor. Peki A koşucusu 3 metre geriden başlarsa yarışı kim kazanır veya berabere mi kalırlar?

Dediğim gibi bu çok popüler bir soru, benim duyduğum soru şöyle; 100 metrelik yarışta, A koşucusu B'nin 5 metre önünde bitiriyor, B ise C'nin 5 metre önünde bitiriyor. O zaman A, C'nin 10 metre mi önünde bitirmiştir?