13 Mayıs 2013

Blessed or Cursed

Ya aslında uzun uzun yazacaktım, böyle biraz Simpsons dizisi gibi ilk başta alakasız bir konu/hikayeyle başlayıp sonrasında asıl konuyu biraz komikli anlatıp, ama yine de derdimi anlatıp sonrasında yine biraz alakasız bir şekilde asıl konudan örnekle bitirecektim. Ama sanırım insanlar blog yazılarımı okudukça daha güzel şeyler çıkarmam gerekiyormuş gibi geliyor o zaman da bir nevi yazar tıkanması yaşıyorum (oha kendini yazar sanmaya başladı) Ondan dolayı hiç uzatmadan hikayesiz fln yazıyorum isteyen istediğini anlasın.



Bir çok insan hep ne kadar şanslı doğduğundan övünür veya ne kadar şanssız doğduğundan yakınır durur, ben çoğunu dinleyip aslında tam tersi olduğunu düşünüyorum bu şekilde söylenen insanlar için. Yani şimdi iyi bir eğitim görme şansı olan, düzgün yerlerde yaşamış, iyi bir kültür alan birisinden bunların hiç birine sahip olamamış insanlara nazaran çevresine daha fazla katkı yapmasını bekliyorum. Aslında kendisini şanslı gördüğü şeylerin onun için bir nevi lanet olduğunu düşünüyorum. Çünkü bana kalırsa, hep çevremdekilere dediğim gibi, elinde katana varsa onunla domates kesmeyeceksin. İlla ben hayatım boyunca domates kesçem diyosan o zamanda hiç katanaya girişme cep çakısı yeter sana.

Hiç yorum yok: